Her şey denizci bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmem ile başladı sanırım.. Yengeç peşinde koşmalar.. Deniz kabuğu çıkartma serüvenleri.. Ahtapot saldırılarını bertaraf etmem.. Denize hep özlem duydum çocukluğum boyunca.. Ona yakın olmak hep huzur verdi. En fırtınalı hali bile sanki kötü bir şey yapmışım da bana kızıyormuş hissi yaratırdı bende..
Zaman ilerledi, denizden kopamaz oldum..
Bundan 20 sene önce ilerde şöyle dalacaksın, böyle sudan ayrılamayacaksın deseler inanmam zor olurdu belki de..
Ne bileyim..
Sizlerle babama ait eski bir kaç fotoğraf paylaşıyorum. Sonrasında da kısa bir video.. Umarım keyifle izlersiniz 🙂
God Is Spearo from Gokhan Senses on Vimeo.
Bir dalgıç, bir zıpkıncı için sudan uzak olmak sevdiğinden ayrı kalmak gibi bir duygu.. Tuzlu suyu, derinlerin sessizliğini, balıklarla yüzmenin heyecanını yaşayamadığı her gün, her hafta, her ay eziyete, işkenceye dönüşüyor.
İnsanın fizyolojisi değişiyor, hastalanmaya başlıyor sanırım. Tabi hepsi psikolojik de olabilir 🙂
Bazen kendimize dikkat etmiyoruz ve aslında ufak sorunları büyüterek daha kötü sorunlara yol açıyoruz. Bunun en çok karşılaşılan örneği kulak zarı zorlaması ve zedelenmesi. Yaklaşık 2,5 ay önce başıma gelen sorun nedeniyle dalışa ara verdim. İyileştiğini düşündüğüm haftalarda dalışa gittim fakat sorun tekrarladı.
İşte bu yüzden dalışlara bir süre ara verdim. Bu süreçte sizlerle yeni videolar paylaşamıyorum. Şimdilik eskilerden bir iki fotoğraf ile yetinelim.