Artık balık avlamaya gitmek istememeye, gittiğim zaman da genellikle üç beş dalış sonrasında sıkılmaya başladığımı farkettim. 2 sebebi var; serbest dalışın daha keyifli gelmesi ve eskisi kadar artık balık olmayışı.
Ben özel bir şirkette bölge satış müdürü pozisyonunda çalışıyorum. Aslında işler hep yoğundu fakat sanırım şartlar zorlaştıkça işe insan biraz daha gömülüyor. Yine de bu gömülme arasında açıkçası yarışmalar hep insanın kaçabileceği fırsatlar olabiliyor.
Eylül ayının ilk haftasında Kaş’ta Serbest Dalış Türkiye Şampiyonası yapılacak. Fırsat buldukça sabah erken saatte Kıvanç ile birlikte havuz antrenmanı, haftasonları da Alaçatı’daki dalış okulumuzda (Egesub Freediving) derinlik antrenmanları yapıyoruz.
Nasip olursa yaklaşık 15 gün önceden Kaş’a gidip antrenmanlarımızı hızlandıracağız. Derinlik yolculuğu ciddi bir çalışma ve sabır gerektiriyor. Eğer ki her şey yolunda giderse güzel bir derece ile yarışmayı bitireceğiz.
Süreçle ilgili tekrar yazı paylaşacağım. Şimdilik ciao!
Evet uuuupuuzunn bir zaman oldu değil mi? =)
5 ay… Koskoca 5 aydır hiç bir yazı paylaşmadım, siteye bile doğru düzgün giremedim. Açıkçası son dönemde yaşadıklarım, camianın durumu, iş-güç, mücadele derken hem zıpkınla balık avından hem de siteden çok uzaklaştım.
Tabi sualtı ilk sevdalarımızdan, onsuz bir yaşam düşünülemez biliyoruz. Bu süreçte serbest dalış antrenmanlarımıza devam ettik-ediyoruz. Siteden de biraz uzaklaştım dedim ya, ne bileyim sizler okuyorsunuz, oradasınız ama temas halinde olmadığımız için yaptıklarım boş gibi hissettim sanırım.
Bu süreçte çok güzel mailler aldım, gerek eğitimlerle alakalı, gerek tavsiyelerle alakalı ve çok mutlu oldum. Çünkü sitenin değer verdiğiniz bir platform olması, fikrine az da olsa önem verdiğiniz birisi olmak keyifli.
Neyse gevezeliğim tuttu. Artık zıpkınla balıkavı yarışmalarından biraz uzaklaşma kararı aldım ve bölge şampiyonasına katılmadım. En azından bir süre katılmayacağımı biliyorum. Öncelikli hedefim eğitimler ve Serbest Dalış Türkiye Şampiyonası.
Bu süreçte dalış okulumuz EGESUB FREEDIVING ekibi ile antrenmanlara devam edip, çok güzel organizasyonlar yapıyoruz.
Siteyi de bu süreçten sonra biraz daha serbest dalış ağırlıklı hale getirip, derinlik yolculuğumda nelerle karşılaştığımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Umarım keyifle takip etmeye devam edersiniz =)
Selamlar
Etrafımızda güzel şeyler olmuyor değil. Sevgili arkadaşım Erhan Bacaksız, geçtiğimiz cumartesi beni aradı. Çeşme’de olta avı yaparlarken deniz üstünde bir şey gördüklerini ve yanaşınca yaralanmış bir kaplumbağa olduğunu farkettiklerini söyledi. Ben Çeşme Belediyesi Veterinerinin telefon numarasını paylaştım ve sonrasında akşam kaplumbağayı kurtarmalarının güzel hikayesini gördüm.
Erhan olayı şu şekilde anlatmış.
Ayayorgi koyu açıklarında tekneyle olta ile balık avlarken su üstünde bulunan bir ağaç parçasının yanında bir hareketlilik fark ettik. Balık avlamayı bırakıp oraya doğru ilerlediğimizde büyük bir ağaç dalına takılmış ve yüzmeye çalışan bir deniz kaplumbağası olduğunu gördük. Ağzında bir misina olduğunu ve karmaşık misinaların ağaç dallarına dolandığını görerek, bir oltayı yuttuğunu anladık. Hemen ağaç dalından misinayı kestik ve kaplumbağayı tekneye aldık.
Bu şekilde denize geri bıraksak beslenemeyeceğini düşünerek, ilgili yerleri aramaya başladık. Sahil güvenlik ve belediyelerden sonuç alamayınca internette araştırmaya başladık ve Dekamer’i bulduk, onlar da EKODOSD’la iletişime geçtiklerini ve kısa sürede buraya ulaşacaklarını söylediler. Daha sonra EKODOSD geldi ve kaplumbağayı aldılar. Ekodosd’u ve Dekamer’i tekrar tekrar kutlarım. Gerçekten böyle ekiplerin olması hepimiz için mutluluk verici. Böyle muhteşem bir organizasyonu başta sahil güvenlik olmak üzere belediyeler ve diğer ilgili birimlerinde bilmesi açısından bir bilgilendirme yapılması faydalı olacaktır.
Hep diyoruz ya denizi koruyup, kollamalıyız. Canlılara saygı duymalıyız. Erhan hepimize bir insanlık dersi verdi ve bir canlının hayatını kurtardı.
EKODOSD’u ve Erhan’ı buradan tebrik etmek istiyorum. Süpersiniz!
