03 – 04 Temmuz 2015 Tarihlerinde Balıkesir – Bandırma’da yapılan Zıpkınla Balıkavı Türkiye Şampiyonası Final Müsabakaları sonrasında ilk 8’e kalan sporcular ve TSSF Teknik Kurulunun seçeceği 4 kişi Milli Takım Aday Kampına çağırılacaklardı.
Geçtiğimiz hafta kadro belli oldu. Geçtiğimiz yıllarda Teknik Kurulun ortak kararı ile herhangi bir gereklilik aranmadan 4 kişi seçilebiliyordu. Bu sene haksızlık olmaması için Teknik Kurul tarafından seçilecek 4 sporcunun son 2 yılda ilk 8’e veya son 5 yılda CMAS’ın düzenlediği uluslararası yarışmalardan birisine katılmış olma şartı getirildi. Bu kriterlere uygun olarak bu Kampa Hasan Salbaş ve Fuat Kasmalar’ın çağırıldığını öğrendim.
Buna göre; Hasan Salbaş ve Fuat Kasmalar ile birlikte sanırım 10 kişi olarak kamp gerçekleştirilecek.
Kamp 20 – 27 Temmuz 2015 tarihinde Avşa Adasında gerçekleştirilecek ve burada başarılı olan arkadaşlarımız Milli Takıma seçilerek bizleri İspanya – Cadiz’de yapılacak Euro – Afrika Şampiyonasında temsil edecekler.
Her yarışma sonrasında belirttiğim gibi, hangi arkadaşımız seçilirse seçilsin, önemli olan Milli Formayı gururla taşımaları, bizleri gururlandırmaları.
Şimdiden herkese başarılar.
03 – 04 Temmuz tarihlerinde Balıkesir, Bandırma’da gerçekleştirilen Zıpkınla Balıkavı Türkiye Şampiyonası Finali kazasız sonuçlandı. Açıkçası 2010 Gökçeada yarışmasından sonra ilk defa bu kadar güzel bir organizasyon geçirdik diyebilirim. Gerek Bandırma Belediyesi’nin sonsuz desteği, gerek Sualtı Hakemlerimiz ve tabiki de Federasyon Kurul Üyelerimizin çabası ile sorunsuz, keyifli bir yarışma oldu.
Olan biteni biraz anlatmam gerekirse;
İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik Spor Kulübü olarak biz pazartesi günü akşamüstü saatlerinde Bandırma’ya vardık. Otelimize yerleşip, botu atacağımız limana doğru yola çıktık. Hava biraz estiği ve saat geç olduğu için botu atıp biraz dolaşıp geri döndük.
Salı sabahı botumuzu attığımızda balık bulucumun ufak bir sorun çıkarttığını farkettim.
Bu teknik problem nedeni ile cihazı açamadık ve bu nedenle resmen gözümüz, kulağımız yokmuş gibi merayı çalışmaya başladık. 3 adalar diye tabir edilen bölge genel olarak bol taşlık, derinlikler de genel olarak 0-15 metre civarındaydı. Bol denizanası, bol vatoz olan bir bölge. Suda görüş bazı yerlerde 1,5 metre, bazı yerlerde 4-5 metre civarındaydı. Devasa kikla, lapinler, bir kaç kefal dışında başka bir şey göremedik. Tabi keyfimiz kaçmıştı, öğleden sonra bu problemi çözebiliriz umudu ile geri döndük. Baya uğraşmamıza rağmen sorunu çözemedik. Humminbird Türkiye – Marintek firmasından Kerem Bey’i aradım ve konuyu aktardım kendisine. Takip edenler biliyordur, yaklaşık 2 senedir Marintek – Humminbird ana sponsorlarımdan birisi ve sonsuz destekleri var.
Kerem Bey duruma hemen müdahale ederek Çarşamba sabah hemen yeni cihazı kargolayacağını belirtti ve beklemeye başladık. Perşembe sabah erken saatlerde kargomuzu teslim aldık. Onix 8 cihazım yerine sıfır bir Onix 10 cihaz yollamışlar. Ağzımız kulaklarımızda cihazın montajını yaptık ve denize çıktık. Elektronik bir cihaz aldığımız zaman hiç arıza yapmamasını istiyoruz. Fakat deniz şartları ağır, tabi ki sorun çıkabiliyor. Önemli olan ürünün arkasında durmak ve müdahale edebilmek. Kerem Bey’e ürünün arkasında bu kadar sağlam durduğu için ne kadar teşekkür etsem az olur.
Perşembe günü yarışma bölgesine gittiğimizde hava güzel fakat sudaki görüş neredeyse yarım metreydi. Bu sebeple istediğimiz gibi çalışamadık. 10 metrelerde başlayan soğuk su altındaki yerlere baktık. Fakat balık yoktu.
Cuma günü teknik toplantı, kortej yürüyüşü ve sonrasında doktor semineri ile günü geçirdik.
Cumartesi sabahı yarışma heyecanı başladı ve sert bir havada 3 adalara doğru yola çıktık.
Yarışmanın ilk 30 dakikasında güzel bir kefal vurdum. Kemal (Yayöz) Abi’de güzel bir Eşkina vurdu. Kikla ve Lapin kotamızı doldurduk. Fakat aradığımız balıkları bulamadık. 2 saat kala 14 metredeki bir Mığrı yuvasına baktım, fakat balık orada yoktu. Taşın ağzında iki tane kikla duruyordu. Bir tanesini vurdum ve parçaladım. Taşın giriş kısmının biraz önüne bırakıp o setteki taşlara bakmaya devam ettim. 10-15 dakika sonra geri dönüp dalış yaptığımda, 14 metredeki taşın ağzında koca Mığrı’yı tamamen dışarıda buldum ve zıpkın attım. Kafasından vurulan balık zıpkının şişini S yaptı =) Hemen 2. zıpkınla bir atış daha yapıp balığı söndürüp bota aldım. Tartı’da öğrendik ki bu dev balık 15 kilo 900 grammış ve tartıya göre yarışmanın en büyük balığıymış.
Yarışmanın geri kalan süresinde başka balık bulamayıp karaya döndük.
Ve yapılan tartı sonrasında takım sıralaması ve bireysel sıralama şu şekilde oldu;
Uzun ama keyifli geçen tartı sonrasında ödül töreni yapıldı, dereceye giren sporculara madalya ve kupaları teslim edildi.
Dereceye giren tüm arkadaşlarımı ben de buradan tebrik ederim. Çok keyifli, güzel bir yarışma oldu.
İlk 8 sporcu ve Federasyonun seçeceği 4 sporcu ile yapılacak kamp sonrasında seçilen sporcular İspanya – Cadiz şehrindeki Euro-Afrika yarışmasına katılmaya hak kazanacaklar.
Ve Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler. Ben kendi adıma emeği geçen herkese, çaba gösteren herkese teşekkür ederim.
Önümüzdeki cumartesi günü yapılacak olan Zıpkınla Balıkavı Türkiye Şampiyonası için yarın sabah saatlerinde yola çıkacağız. 3.5 – 4 saatlik bir yolculuk sonrasında Eken Prestij otele giriş yapıp botumuzu suya atacağız. Perşembe gününe kadar keşif dalışlarımızı gerçekleştirip cumartesi sabahı başlayacak yarışma için hazırlıklarımızı yapacağız.
Sizleri gelişmelerden haberdar etmeye çalışacağım.
Katılacak tüm takımlara şimdiden başarılar.